‘Füreya’, ‘Türkan’, ‘Sevdalinka’ ve ‘Veda’ gibi romanların yazarı Ayşe Kulin, önceki gün Demirören İstiklal içerisindeki Sultanahmet Köftecisi’nde çocukluk arkadaşlarıyla bir araya geldi.
Arkadaş grubuyla köfte yiyen tanınmış Ayşe Kulin, yemek sonrası ayaküstü soruları yanıtladı. Ünlü yazar, “Bu masa 70 yıllık masa. Yakın arkadaşlarım, ömrümüz beraber geçti. 1941 doğumluyum ve 4 yaşından beri arkadaşız. Mekanın sahibi de Emine Hanım’ın oğlu. Burada toplanıp, ‘hep beraber köfte yiyelim’ dedik” sözleriyle buluşmayı anlattı.

“HİÇBİR DİZİ VEYA SİNEMA FİLMİ, ROMANLARA SADIK OLAMAZ”

Yazdığı romanların dizi filme uyarlanmasıyla ilgili konuşan Ayşe Kulin, “Hiçbir dizi veya sinema, aslına sadık kalamaz. Romanın dili ayrıdır, ekranın dili ayrıdır, dizinin apayrıdır. Ahkam kesmek istemem ama ‘illa ki kitap gibi olacak’ diyorsa bir yazar, eserini vermez. Bunu tecrübeyle öğrendim, mümkün değil. Çünkü diziler reytinge göre gidiyor. İzleyici en çok hangi karakteri sevdiyse ona yükleniyorlar, sevmediyse çıkartıyorlar. Bir romanı diziye vermek bir kızı kocaya vermek gibidir. Yönetmenin apayrı bir dili vardır. Siz verirsiniz, ilişkiniz biter, karışma hakkınız da biter. Kızı kocaya verdiğiniz zaman evlerine gidip karışabilir miyiz, hayır. Başka bir hayat kuruyor kendine. Böyledir bu iş. Bundan sonra kitap vereceğimi zannetmiyorum çünkü çok üzüldüm. Hakkım olmadığını da biliyordum. Çünkü yönetmenler artık o kitapların yazarı oluyorlar ama sinema için verebilirim” şeklinde konuştu.

‘İSTANBULLU GELİN’E ÖVGÜ

Özcan Deniz ve Aslı Enver’in başrolünü üstlendiği ‘İstanbullu Gelin’ dizisini yakından takip ettiğini belirten Kulin, “İpek Bilgin ve Tamer Levent’i çok beğeniyorum. Tüm karakterler çok iyi. Her şey yerli yerine oturmuş” diyerek diziye övgü dolu sözler sarf etti.